Yok öyle yoğurdun bolluğu!

Yeni dönemin; yani, 28 Mayıs sonrasının önceki dönemle farkı ekonomide rasyonel politikalara dönüş kararı oldu. Gayet tabii bu karar beş yıla ulaşan müzmin ve yakıcı ekonomik krizin kaçınılmaz sonucuydu. Deniz bitmişti ve Türkiye bir yandan ağır hayat pahalılığı bir yandan da makro dengelerde telafisi imkansız noktaya gelen bozulma ekonomide makul ve mantıklı olmayı zaruri kılıyordu. Bir tercih değil mecburiyetle Türkiye rasyonel yolu seçmek zorunda kaldı. Dünyanın, ülkenin ve hayatın gerçekleri beş yıl boyunca denenen ve her biri durumu daha da kötüleştiren teorileri rafa kaldırttı. Sonuçta, yeni bir keşif yapılmadı; zaten bilinen ve daha önce de denenip olumlu sonuçlar veren politikalara dönüldü. Biz de buna “rasyonelleşme” dedik...

Muhalif-muvafık büyük çoğunluk bu yeni atmosferi benimsedi çünkü mantık dışı uygulamalar ülkenin taşıyamayacağı boyutu çoktan geçmişti. Türkiye o kadar çıkmazdaydı ki hiç olmazsa bir yerinden geri dönmek bile fark yarattı. Bununla birlikte herkes, başta hukuk olmak üzere adil bir ihale yasası, liyakat, ehliyet, rasyonel dış politika ve benzeri ünitelerle desteklenmediği müddetçe sadece enflasyonla mücadele odaklı bir politikanın sonuç alamayacağı şerhini düşüyor. Ekonomik program beklenenden daha az verimli ve etkili bir performans gösterdiği için bu yöndeki talepler de artıyor. Yani, sadece faizi artırarak ve akla gelen her işlemden daha çok vergi alarak ekonomiyi ayağa kaldırmanın imkansızlığı giderek bariz şekilde görülüyor.

Türkiye’nin her alanda makul ve mantıkla politikalara dönmesi gerekiyor. Sadece ekonomi bozukmuş ve diğer bütün üniteler -hukuk, şeffaflık, eğitim, akademi, dış politika, tarım, dijital rekabet alanı vs.- yolunda gidiyormuş gibi davranacak durumda değiliz. Hepsi aynı derecede problemli ve hepsi aynı gerileme içindedir. Ekonomide yaşanan krizlerin tamamı o alanlarda da yaşanıyor. Bütün küresel endekslerde listenin en sonuna demir atmış ülke olduğumuz gerçeğinden kaçamayız. Hasılı, topyekün bütün alanlarda rasyonel yola girmeden ekonomide ayağa kalkacağımıza inanmak hiç rasyonel bir fikir değil. Yok öyle yoğurdun bolluğu...

Devasa problemlerle yorgun düşen bir ülkenin yapıp edebildiği tek şey, faiz politikasını değiştirmekten ibaret olamaz.

Türkiye, 28 Mayıs 2023’ten beri hukukun güçlendiği bir ülke değil. Eğitimde doğru yolu bulma işareti veren bir ülke değil. Daha şeffaf ve denetlenebilir bir kamu idaresi sistemine dönebilmiş değil. Demokratik hayat daha özgür değil. Başta basın özgürlüğü olmak üzere ifade hürriyetinin önünü açan bir yolda hiç değil. İhalelerini şeffaf ve denetlenebilir şekilde yapan bir ülke mi, o da değil.

Giderek daha belirginleşen tablo; ekonomide kemerleri sıkarak, yeni seçim öncesinde iktidara tıpkı önceki seçimlerde olduğu gibi dağıtabilecek yeni kaynak üretmek gayretine işaret ediyor. Bu, Türkiye’yi hak ettiğinden daha azına razı olmaya mecbur bırakacak, küresel rekabette açılan makası daha da büyütecek ve en nihayet zaman kaybettirecek bir gidişin habercisidir.

Seçilmiş milletvekilinin, düşünce suçlularının hapiste olduğu, kamu kadrolarına layık gençlerin mülakatta elendiği, büyük şirketlerin hangi kriterlerle ihale aldığının belli olmadığı, en önemli görevlere en liyakatsiz isimlerin uygun görüldüğü, pasaportunun değerini yitirdiği, hukukun adamına göre işlediği ve hatta ülkenin birinci partisinin liderinin cenaze törenlerinde konuşturulmadığı bir ülke burası... En değerli beyinlerini her yıl giderek artan sayıda kaybeden, onların valizlerini toplayıp gidişini çaresizce seyreden bir ülke. Gençleri bırakın, orta yaşlıların bile umudu yitirdiği bir ülke.

Bütün bunlara gözleri, kulakları kapatıp “Faizleri artırdık, daha ne istiyorsunuz?” deyip gerçeği görmezden gelmekle o faizlerin inmesi de işe yaramaz. Her alanda inmesi gereken faiz, kapanması gereken cari açık, uygulanması gereken yapısal reformlar var. Ve artık göstermelik, idare-i maslahat kabilinden işlerin raf ömrü bitti.

Hepsi olmadan sadece biri olmayacak. Her alan rasyonel olmadan ekonomi de Türkiye de rasyonelleşemeyecek. Yerinde sayacak...

YORUMLAR (147)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
147 Yorum
  • O k u r / 16 Eylül 2024 11:30

    Faiz enflasyona asla sebep değildi, yapılmak istenen plana bir gerekçe lazımdı, faiz konusu en iyi gerekçeydi, iddia edilen konuya dinin emir ve yasakları da dahil edildi ve plan uygulandı,
    Hulâsa, amaç hasıl oluncada tekrar başa dönüldü yani rasyonelleşme ! olarak,
    İspat mı ? Düşüreceğiz iddia edildiğinde yüzde 20 lerde olan faiz bugün yüzde 50 de.
    Rasyonelleşme konusunda bence iktidarın değilde, her yanlışına destek ve oy veren kesimlerin ihtiyacı var gibi !

    Yanıtla (13) (0)
  • natali / 16 Eylül 2024 12:13

    gezi zamanında meydanlarda bağırıyordu "faiz lobisi" gezicileri fonluyor diye şimdi faiz %50 bu durumda faiz lobisi saraya yerleşmiş galiba

    Yanıtla (19) (0)
  • Cut / 16 Eylül 2024 14:04

    Sayin dezenformasyon lobisi..Gezi olaylarindan 3 ay sonra 1,5 tl olan dolar 2,5 tl oldu..Borsa yuzde 40 deger kaybetti..faiz yuzde 4,5 den yuzde 9 a yukseldi...Neyse ki ekonomik fatura odeyerek pacayi kurtarabildik...Sizce kim kazanmis oluyor bu iste...

    Yanıtla (1) (12)
  • Turgay / 16 Eylül 2024 20:13

    Mayıs başında yani Gezi olayları başladığında dolar kuru 1 dolar 1.80 tl idi.Ekim ayında 1 dolar 2 tl olmuş.

    Yanıtla (1) (0)
  • karar okuru / 19 Eylül 2024 06:51

    Olay herzaman, heryerde meydana gelebilir. Hükümetlere (devletlere de diyebiliriz) düşen olayı tırmandırmak değil, en az zararla nihayete erdirmektir. Bu ahlaki bir yükümlülüktür. Gezi'ye bir de böyle bakmak lazım.

    Yanıtla (0) (0)
  • Maya / 16 Eylül 2024 00:46

    Yüz yıldır hiç bir sorun çözülemedi .ekonomik krizler hep var .terör de..eğitim bilim hep geri .rant yolsuzlukluk her dönem..vb vb bu sorunları cozemeyen ideolojiler ekipler tarihin çöplüğüne..

    Yanıtla (8) (12)
  • Karar okuru / 16 Eylül 2024 12:10

    Net olarak söylemeliyiz ki yazarın da dediği gibi “ Türkiye’nin her alanda makul ve mantıkla politikalara dönmesi gerekiyor” bunlar belli

    1.Hayatta en hakiki mürşid müsbet ilimdir,- eğitimin hali

    2.Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir- tek adam rejimi yerine

    3.Yurtta sulh cihanda sulh-rasyonel dış politika

    4. Muaassır medeniyet seviyesi hedefi- topyekün kültür ve ahlak

    Bunlar olmaz ise ne olacağını da 100 yıl önce biri “gençliğe hitabe” diye bir uyarı olarak yazmış. Okumak gerek

    Yanıtla (20) (4)
  • Karar okuruna / 16 Eylül 2024 15:09

    Eee..bu yazdıkların tek parti devrinde gerçekleşmemiş...bunu anlatsana ..

    Yanıtla (3) (4)
  • Karar okuru / 16 Eylül 2024 18:50

    1923- ikinci dünya savaşı arasında yapılanlara bak anlarsın. Boş değil kalem, kalem. Hala yiyip bitiremedik. Eğitim, sanayi, sosyal hayat, tarım, şehirleşme istatistiklerden takip edebilirsin. Karadenizliye sorsan fındık, çay Karadeniz malıdır. Ancak her ikisinde bölgede Cumhuriyet dönemi tarım politikaları ile yerleştirilmiştir.

    Yanıtla (4) (1)
  • Maya / 16 Eylül 2024 19:53

    Almanya birinci savaşta mahvedildi .onbeş yirmi senede tüm Avrupa'yı bir yılda ele geçirecek ekonomik ve askeri güce ulaştı..bunları bilimle eğitimle yaptı .hadi Almanya'nın gücüne ulaşamadık..her fakir ülkenin yaptığı ki çoğu dış yardımla bez kağıt un fabrikasını asabilseydik.cay findık ha...ovundugun şeylere bak...

    Yanıtla (1) (0)
  • karar okuru / 17 Eylül 2024 01:14

    Girişimcin, sanayicin, tüccarın, proleteryan, üniversitelerin, meslek okulların, mühendislerin, teknisyenlerin, laborantların, operatörlerin vardı da mı Almanya olamadın?

    Yanıtla (0) (0)
  • karar okuru / 17 Eylül 2024 01:19

    Almanya 1. Dünya Savaşı'nda mahvolmadı. Savaş büyük ölçüde Almanya sınırları dışında ceryan etti çünkü o devirde hiçbir ülkenin diğerlerinin içlerinde etkili olabilecek hava gücü yoktu. Cehalet başa bela ama kahvehanede heyecan yaratıyor :)

    Yanıtla (0) (0)
  • Gülümseyen / 16 Eylül 2024 17:00

    Deneme yanılma yöntemi öğrenmenin bir yoludur. Ama biraz pahalıdır. Hele bir de deneyip de yanıldığınızı anlamazsanız vay halinize...

    Yanıtla (3) (0)
  • M. Kamil Z / 16 Eylül 2024 23:19

    Aptallar deneme yanılma ile akıllılar başkalarının hatalarından öğrenir.

    Yanıtla (2) (0)
  • Kaya / 16 Eylül 2024 23:10

    Altını çizdiğiniz konuların içerisinde abartılı yazılmış bir sorunumuz var mı diye baktım. Kahroldum, içim acıdı. Çünkü hepsi doğru. Ve maalesef ki hepsi doğru. Üç çeyrek yaşanmış ömrümün kalanında beteri daha beteri olur mu endişesi ile yaşıyorum. .

    Yanıtla (1) (0)
  • Karar okuru / 16 Eylül 2024 02:32

    Gelişmiş ilerlemiş ülkelerde resmi ideoloji yok .yasalarla korunan lider yok..evrensel bilim hukuk demokrasi eğitim ve kurumsallaşmış yapı var .özgürlükler sonsuz..bu yapı ile icatlar yapılıyor..demokrasi de hukuk da bilim de trafik de vb rayinda..lider kültü yok ..liderin biri gidiyor öbürü geliyor değişen bir şey yok.kurumsallasmis yapı devam ediyor .biz bırakın yaşayan lideri ölüyü bile birakamayip tanrisallastiriyoruz..

    Yanıtla (17) (30)
  • karar okuru / 16 Eylül 2024 03:23

    O son dediğinizi yapan "biz" olmadığımıza göre "siz" kimsiniz?

    Yanıtla (18) (3)
  • Karar okuru / 16 Eylül 2024 15:45

    O NET rumuzlu yorumcu!

    Yanıtla (4) (1)
  • Babil / 16 Eylül 2024 18:51

    Keşke içerikle ilgili tek bir anlamlı cumleniz olsaydı .iceriginiz olmayınca tabi...net değilim .akp li vb değilim .ateyimm .ezberlerinizi Boz'un..ya bir de hayatınızda bir kere bile yapmadığınız şeyi yapın ..okuyun be.

    Yanıtla (1) (2)
  • Gerçek / 16 Eylül 2024 19:54

    Yorumlarla beni perişan ederler kaygısıyla Neci olduğunu bile saklayan, söyleyemeyen aciz kişi.

    Yanıtla (2) (1)
  • Karar okuru / 16 Eylül 2024 20:39

    Burada en az okuyan senden çok okumuştur.uslub ele verir.

    Yanıtla (1) (1)
  • Babil / 16 Eylül 2024 22:09

    Cehalet hastalıkla birleşince bu oluyor demek ..saçmalık ötesi..sen niyetci tavlasindaki tavsandan daha gerisin .

    Yanıtla (0) (1)
  • Kürsü / 16 Eylül 2024 21:51

    Zaten yerinde sayıyor,sayacakta.bırak yerinde saymayı dilerim daha da kötüye gitmez.

    Yanıtla (0) (0)
  • Gülümseyen / 16 Eylül 2024 21:32

    Gece saat 21.30 oldu. Oturduğum evin karşısında inşaat yapılıyor ve bu saatte beton döküyorlar. Şimdi gidip şikayet etsem, acaba başıma bir şey gelir mi? Onlara yoğurt boldur.

    Yanıtla (2) (0)
  • Ali Rıza / 16 Eylül 2024 21:28

    Var var yoğurtun hası var; duydugu her lafa sorgulamadan, “ mal bulmuş magribi gibi “ dalış yaparsa , ütüldüğünü sorgulamayacak, onu ütene “ beni neden üttün” demeyecek, çünkü kendi etti kendi buldu , öyle bilmiyordum haberim yoktu numarası çekmesin. Bekliyordu ki Türk ulus devletinin içindeki ‘türk’ kelimesi kalksın, şimdi yırmi yıl beklediler olmadı, şimdide “ yeni anayasa” ninnisiyle uyutuyorlar, sanki eskisine uydular, yenisi kaldı!!.

    Yanıtla (1) (0)
  • Karar okuru / 16 Eylül 2024 12:17

    Günaydınlar sayın yazar!!! Dün size yapılmış uyarıları ancak şimdi bize siz anlatıyorsunuz. Eleştirileri görmeyin, deve kuşu da istemediğini görmemek için başını kuma gömer! Dava duvara tosladı ve şimdi fark ettiniz öylemi. E demekki Osmanlı torunu olarak Osmanlının “etrak-ı bi idrak” sözünü ciddiye almalıyız! Bizim taşralı ergen kafamızın açılması ancak balık kavağa çıkınca olur!

    Yanıtla (14) (2)
  • Abdullah / 16 Eylül 2024 12:39

    Sayın karar okuru, sayın Karaalioğlu'nun tesbitleri çok değerli ve kıymetlidir,önemli olan da budur.

    Yanıtla (2) (4)
  • Karar okuru / 16 Eylül 2024 18:56

    Bunların olacağını yirmi yıl önce öngörenler vardı, o zaman burun kıvırıp, kulak kapatıyorlardı

    Yanıtla (4) (1)
  • Abdullah / 16 Eylül 2024 20:32

    Öyle tabii,din düşmanıydık o zamanlar!

    Yanıtla (3) (0)
  • okur / 16 Eylül 2024 17:50

    Sn Yazar, Genç kuşaklar doğrusunu bilsin diye arzediyorum. Başlığınızın doğrusu ''Nerede O Yoğurdun Bolluğu'' olmalıydı.
    İçeriğe tamamen katılıyor, sizi tebrik ediyorum.

    Yanıtla (2) (1)
  • Matrakçı... / 16 Eylül 2024 16:57

    Ömür boyu şikayet,hata,sorun ilginç bir motivasyon

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar okuru / 16 Eylül 2024 15:27

    Ne yoğurdu ayran bile lüks artik

    Yanıtla (2) (1)
  • Fuzuli / 16 Eylül 2024 15:24

    Siz bir yatirimci olsaniz Turkiye'ye yatirim yaparmisiniz? Yarinin ne olacagini bilmiyorsunuz. Zat-i sahanelerinin gece yarisi bir kararla sizin yatiriminizi hice cevirecek bir karar almayacagindan nasil emin olabilirsiniz? Yazarin her satirina katiliyoruz.

    Yanıtla (10) (1)
  • Hakan / 16 Eylül 2024 15:18

    Oy verdiğim siyasi parti bu kadar basiretsizlik yapmış olsaydı, ekonomiyi bu hale getirip, milleti kirasını veremez hale getirseydi,diğer hiçbir şeye bakmazdım,aklım vicdanım yanlış yapıyorsun der tercihimi seve seve değiştirirdim.Akıl ve vicdan yeterli.

    Yanıtla (13) (1)
  • M. Kamil Z / 16 Eylül 2024 11:37

    2. Sorun AKP'nin oy orani degil, ülkenin onemli bir kesiminin iktidarin sadece kendi taraftarini gozetip digerlerini otekestiriken, ahlaksızca, adaletsizce iktidarın nimetlerinden yararlanan 'sözüm ona dini hassasiyetli kişilerin", sağa sola din ve hamaset satmaları. Konu ahlak olunca kıyafet ve kişilerin yatak odalarından öteye gidememleri.

    Yanıtla (18) (1)
  • natali / 16 Eylül 2024 12:09

    batı şeriada protestoda öldürülen ayşegül ezgi eygi de sosyalist görüşlü bir insandı "islami hassasiyeti olanlar" sadece istanbulda bağırıp cağırıyor ama ayşegül hanım üşenmemiş gitmiş batı şeriaya ve orada da vefat etti

    Yanıtla (17) (1)
  • HMS / 16 Eylül 2024 15:12

    Altıncı filoya dönüp şükür namazı kılanların yolundan gidiyor onlar. Filistinlileri (Hamas hariç) de hiç sevmezler

    Yanıtla (6) (0)
  • The end / 16 Eylül 2024 14:51

    Ülke sorunları hep vardı. Akp ve Erdoğan'la iyice bolardi ve çoğaldı.uzerine birde sos yaptı.simdi akp tadından yiyemiyor. Akpliler tadından parmağınıza yiyor.

    Yanıtla (2) (1)
  • KARAR OKURU / 16 Eylül 2024 12:36

    Sorunları çözecek muhalefet olsa, bunlar yaşanmazdı. LİYAKAT muhalefete hiç uğramıyor. İnsanlar da kötünün iyisini seçiyor. İYİNİN İYİSİNİ DEĞİL.

    Yanıtla (3) (12)
  • okur / 16 Eylül 2024 14:15

    Kötünün iyisini değil, kötünün kötüsünü seçtiniz, neden acaba?

    Yanıtla (9) (1)
  • Önemli / 16 Eylül 2024 14:48

    Önce sorumluyu eleştir. Sonra muhalefeti eleştirirsin.

    Yanıtla (5) (0)
  • Feyyaz / 16 Eylül 2024 13:02

    ''hatta ülkenin birinci partisinin liderinin cenaze törenlerinde konuşturulmadığı bir ülke burası'' Vay be ! Türk tarihinde böyle zulüm görülmedi!...

    Yanıtla (3) (8)
  • Ömer / 16 Eylül 2024 14:10

    Öyle hafife alınacak bir konu değil tabii ki bu konu.Buna demokrasi ve ahlâkî pencereden bakmamız lazım.Hep bu kafayla baktığınız içindir ki üllkemiz bu hallerde.

    Yanıtla (6) (0)
  • okur / 16 Eylül 2024 14:07

    Rasyonellik mi geçiniz bir kalem. İktidar gizli açık memleketi ortadan kaldırmaya and içmiş bir zümrenin elinde. Örn. Şu ekilmeyen arazilerin devlet eliyle kiralanması işi.. Tam bir mülkiyete çökme durumudur. Bu uygulama Selçukluların sonunu getiren İKTA REJİMİDİR. Emevi uygulamasıdır. Tarihte asker beslemek için kullanılmış, şimdi iktidar ve yandaş beslemek için yeniden tasarlanıyor. Namuslu tarihçiler açıklasın İKTA nedir? Katı'a nedir Mutakaat neye denir? Kadim Yarıcılığa ne oldu? RTE gitmeli

    Yanıtla (10) (0)
  • Turgay / 16 Eylül 2024 14:05

    Mesele Türkiye'nin geleceği değil, mesele Erdoğan ve ailesinin geleceğidir ve bu uğurda verilmeyecek taviz, edilmeyecek hareket yoktur yeter ki koltuğundan olmasın adı geçen şahıs.

    Yanıtla (5) (1)
  • Cut / 16 Eylül 2024 10:35

    Evet Faiz faiz diyenler yan cizmeye basladi...Nass a yeteri kadar dayak attik..Simdi "yapisal reform" sarkilari dinleyecegiz..Neymis acaba o yapisal refornlar...ekonomi ve siyasi boyutlari var...tabii ki muhalefet siyasi boyutlarina odaklanacak..bence biraz bekleyip dunyanin en demokratik(!) Ulkesi ABD nin faiz indirimlerinin ABD nin dertlerine care olup olmayacagina bakalim..AB ninkine de..Nedir bunlarin en buyuk derdi peki..Buyuk sirketlerine soz dinletememeleri...

    Yanıtla (2) (21)
  • okur / 16 Eylül 2024 14:00

    Yanlış faiz politikası ekonomiyi batırabilir ama tek başına faiz ekonomiyi düzeltmez. Siz anlamamakta ısrar eden bir trol olduğunuzdan olsa gerek ısrarla yanlışı savunuyorsunuz. Nas'ı dövdüren de CB'nin kendisidir. Dini siyasete karıştırma uyarılarana rağmen o lafı etti. Kabahati başka yerde aramayın.

    Yanıtla (11) (1)
  • Okur / 16 Eylül 2024 13:40

    "28 Mayıs sonrasının önceki dönemle farkı ekonomide rasyonel politikalara dönüş kararı oldu" Döndü de ne olacak? Hiçbir şey pahalılık devam edecek, enflasyon yükselecek, yine bankalar ve patronlar yüksek kar edecek. Vakıflar ve dernekler vergisiz milyarlar toplayacak. Fakir yine fakir, zengin daha zengin olacak. Sayın yazar CEO mesleğinde ustalaşmış biri sadece patrona kazandırmayı bilir. Sermayenin tabana yayılmasını beceremez. Hele ki patron bunu istemiyorsa. çok doğruları tespit.

    Yanıtla (3) (0)
  • Okuyucu / 16 Eylül 2024 00:30

    Hepsine aynen katılıyor ve imza ediyorum. Özellikle de "...seçim öncesinde iktidara tıpkı önceki seçimlerde olduğu gibi dağıtabilecek yeni kaynak üretme gayreti ..." Bu o kadar bariz ki. Herşeyden kat kat toplanan vergiler, emekliye, dar gelirliye verilmeyen zamlardan birikenler seçim öncesinde yine saçılacak, faizler düşürülecek, geçici bir refah ve bolluk yaratılacak, sonra yine aynısı. Çektiğimiz acıyla kalacağız. Ümitsizim.

    Yanıtla (32) (0)
  • yolcu / 16 Eylül 2024 12:27

    gene yenildiğinizle kalacaksınız, sizin için çıkış yok, almanya işçi arıyormuş.....

    Yanıtla (0) (19)
  • Gerçek / 16 Eylül 2024 12:53

    Ümit var, hem de büyük. Ümidi olmayan kişi Erdoğan. O yüzden Ahmak davasına, olmadık işlere, ortaklıklara bel bağlamışlar. Ekrem İmamoğlu'nun 10'da bir siyaseti bile Erdoğan'a yetiyor.

    Yanıtla (11) (0)
  • O k u r / 16 Eylül 2024 12:43

    Yoğurt bol, ama herkese bol değil, yandaşa, itaat edene, ses çıkarmayan itiraz etmeyene..
    Yoğurdu bol olanlar, karıştırıyor ayran yapıyor, biraz fazla karıştırarak tereyağı bile çıkarıyor, artan yeşil suyunuda milletin üzerine boca ediyorlar,
    Sabredin vaazı verdiriyorlar.
    Tam 5 senedir hemde..
    Rasyonelleşme bence seçmende olmalı ve kendisini fakirleştirenlere düşüreceğiz iddia ettiğiniz faiz niye yüzde 50 de hani nass vardı sorusunu sorsun..

    Yanıtla (6) (1)
  • Abdullah / 16 Eylül 2024 12:36

    Sayın Karaalioğlu ile çok farklı kültürlerden geliyorum, siyasi çizgimiz de farklı, fakat şu yazdıklarının hangisine itiraz edebilirim, hangisi doğru değil yalan diyebilirim? Ülkede yanlış şeyleri görüp düzeltmek için aynı mahalleden olmaya gerek var mı?

    Yanıtla (7) (0)
  • Osman / 16 Eylül 2024 12:19

    Bütün bu garabetin sonucu olarak,fakirlik kaderimiz oldu, Yüzü gülmeyen,mutsuz milyonlar,işi geliri olmadığı halde genel sağlık sigortası borcunu veremeyen milyonlarca insan.İyi bir şey yok.

    Yanıtla (6) (0)
  • Ahmet Yılmaz / 16 Eylül 2024 12:01

    28 Mayıs öncesinin ekonomi kararları,birinin kitap yazdım , diyerek ortaya yeni bir teori koyması değildi.Ülkenin bile-isteye fakirleştirilmesiydi. Bunda amaç neydi, hiç sorgulanmadı..!? Şimdi normale dönüş çabaları var, ama ceremesini yine biz vatandaşlar çekiyoruz.Bu iktidar, bahsettiğiniz diğer önemli hususları - adalet,ihale yasası,vb. - düzeltmez,düzeltemez. Derhal,en kısa zamanda erken seçim kararı almaları ve iktidarı bırakmaları gerekli.

    Yanıtla (3) (0)
  • karar okuru / 16 Eylül 2024 11:54

    Ülkemiz çelişkilerle dolu. en küçük ilde bile koca koca stadyumlar yapılıyor futbol için. oysa futbol bize batıdan geldi. ne milli, ne yerli, ne de İslami. yapmakta mümkün değil. çok bariz. bunu yaparken 'kafir' olmayan batı, başka konularda birden bire 'kafir' oluyor nedense?

    Yanıtla (10) (0)
  • karakartal ankara / 16 Eylül 2024 11:31

    Bir Anadolu Evliyası der ki: NİYET HAYIR,AKIBET HAYIR. der.Halbuki,AKP 2002 yıllarında TÜRKİYEYE NE HAYALLERLE,tanıtılmıştı.ÇALMAYACAK,ÇALDIRMAYACAK.YOLSUZLUK,YOKSULLUK,YASAKLAR KALKACAK.TORPİL OLMAYACAK.HERKES PUAN SIRALAMASINA GÖRE İŞE ALINACAK.VS.O günden bu güne kadar topluma vaat edilen bütün olumlu işlerin hiçbirisi yapılmadı.Toplumdan gizlenen,gizli gündem maddeleri tek tek gerçekleşti.Eğitim,hukuk,ekonomi deki bütün olumlu olanlar değiştirildi,olumsuz ne varsa AKP oy larıyla gerçekleşti.

    Yanıtla (18) (0)
  • Ali / 16 Eylül 2024 07:20

    Deneme yanılma metoduyla ile ülke perişan edildi ama ak partinin oy orani hâlâ %40 civarında. Neden?

    Yanıtla (19) (1)
  • Elbaki huvel baki / 16 Eylül 2024 09:46

    Kardeş, Osmanlı'da kullanılan deyimlerden bir tanesi; "etrak-ı bı idrak".Bir zamanlar zoruma giderdi bu deyim ama bazı şeyler pahalı tarifeden öğreniliyor ve çok acı bir şekilde.Bunun için üzgün ve şaşkınız .%40 değil ama %30 civarında olduğunu düşünüyorum ama bu şartlarda %3 bile olmaması, yere çakılması gerekiyordu.2002 Ecevit in DSP sinde olduğu gibi.Ama millet garip...

    Yanıtla (20) (0)
  • birol / 16 Eylül 2024 10:25

    AKP oyu kimlik oyudur. AKP o kimlik oyunu sağlamlaştırılıyor. . Nasıl mı ? Kamuya işe alımlarda , mülakatlarla tabanına öncelik tanıyor. İslamcı , muhafazakar seçmenin adresi ya AKP ya da YRP geri kalanı da MHP . Boş tencere iktidar götürür ama her iktidarı götürmez AKP gibi

    Yanıtla (9) (1)
  • Önemli / 16 Eylül 2024 14:43

    Yani bu seçmen bile bile haram yiyor diyorsun.

    Yanıtla (2) (0)
  • M. Kamil Z / 16 Eylül 2024 11:30

    1. Iktidarin bakanina göre tam 4milyon aileye yardim yapiliyor. Bu en azından 8milyon oy demektir. Kamu çalışanı sayisi yaklaşık 5milyon283bin. Bunlardan %80i bu iktidar doneminde işe mulakat vb sekilde alındı. Bu da yaklasik 4milyon kişi, evli olduklarını varsayar çocukları yok kabul edersek 8milyon daha oy. Toplam 16 milyon kisi. 2023 secimleri geçerli oy sayısı 53 milyon 330bin. 16/53.33=%30 eder. Geriye bu iktidarin ballı ihalelerini vb alanları eklersen ortaya AKP'nin oy oranı çıkar.

    Yanıtla (14) (0)
  • okur / 16 Eylül 2024 11:29

    Sınama yanılma yoluyla bu günlere geldik.Umarım güven verici bir ortam doğar.

    Yanıtla (1) (0)
  • HAYRETI MUCIP / 16 Eylül 2024 10:50

    Hendek'teki makarna fabrikasının havadan görüntüsünü izledim; yemyeşil bir ormanın ortasında , adeta bir hançer saplanmış gibi duruyordu !
    Patlamada 1 işçi öldü, 6 si ağır yaralı, 25 i de yaralı!
    Müfettişler görevlendirilmiş, savcılar tahkikat yapıyormuş!
    Peki bunun iş sağlığı ve iş güvenliğini kim ne zaman denetlemiş, eksikler neymiş ve ne olmuş?
    Ahhh ah , ne diyeyim birader !

    Yanıtla (7) (0)
  • Okur / 16 Eylül 2024 10:35

    Ellerinize sağlık durum bu kadar güzel özetlenebilirdi ancak inançta birbiriyle yarışan ve kendini müslüman olarak ifade eden insanlardan durumun vehametini gördükleri halde ve isyan hakkı sanki muhalefet olmalıymış gibi susmaları iyiye alamet değil, yaş itibariyle bu kadar umarsız başı bozuk yönetim olmadı. Emin olun devlet ve millet helaka koşuyor. Hiç ışık görüyormuşsunuz?

    Yanıtla (14) (0)
  • Müfit kaya / 16 Eylül 2024 10:26

    Çok doğru bu tespitler bunları kavrayacak danışmanlar varmı.

    Yanıtla (4) (0)
  • Pele / 16 Eylül 2024 10:25

    Tarihe düşülen not. Bu kötülükleri bu ülkeye reva görenleri ne millet ne de tarih affedecek.

    Yanıtla (6) (0)
  • Tuna / 16 Eylül 2024 10:16

    Akp 22 yıldır İslam'a kulaç atıyor.İslama yaklaştıkça Afganistan, uzaklaştıkça İsviçre olursunuz tezi bir kez daha ülkemiz örneğinde denendi.İslamcı lider,ailesi,çevresi Karun kadar zengin olurken ülke yolsuzluklarla birlikte derin bir yoksulluğa sürüklendi.

    Yanıtla (15) (1)
  • Hikaye / 16 Eylül 2024 10:13

    Amaçlarının ekonomiyi düzeltmek değil,sıkı para politikası ile para toplayıp olası bir erken seçimde seçim rüşveti olarak kullanılacağını biz yazmaktan bıkmıştık.Sayın yazar da buna eşlik etmiş.

    Yanıtla (15) (0)
  • Enderun / 16 Eylül 2024 10:10

    Herkes gider mersine,Biz gideriz tersine...

    Yanıtla (5) (0)
  • Ayhan inan / 16 Eylül 2024 09:31

    Doğru ve yerinde bir analiz. teşekkürler

    Yanıtla (6) (0)
  • Taha Güven / 16 Eylül 2024 09:19

    Mevcut iktidarın hiçbir problemi çözemeyeceği ortada. Algı, propaganda ve yalan ile ancak buraya kadar gelebilirsin. Gelinen yer; fakirlik, işsizlik, adaletsizlik, eğitimsizlik ve vicdansızlık.

    Yanıtla (23) (0)
  • Bilo / 16 Eylül 2024 09:14

    Bir ekonomist! olarak söylüyorum : 2027'ye kadar yatırım yok. 2028'e beş kala az bir yatırımla yine kazanırız, hesap nasıl:)
    Eğer yutarsanız...

    Yanıtla (17) (0)
  • Sahin / 16 Eylül 2024 09:10

    İtibardan tasaruf olmaz demek
    Bence aynı zamanda aşağılık duygusudur.

    Yanıtla (22) (0)
  • Etem / 16 Eylül 2024 00:42

    Reis para bulmak için gittiği Londra’da finans kuruluşları ile toplantıda kalburüstü ekonomistlere faiz sebep enflasyon neticedir diye ders verdiğinde yandaşların göksü kabarmıştı. Hey gidi günler..

    Yanıtla (44) (3)
  • kararla kararlı / 16 Eylül 2024 08:00

    İşte finans merkezi temsilcileri o gün o lafları duyunca koyu bir kırmızı kalemle ajandalarına şunu yazdılar; 'Bu çılgın, Türkiye'nin başında olduğu sürece sakın yatırım yapmayalım!!!!' yanına da 5 tane ünlem ve yıldız koydular! Şimdi kuyudaki taşı çıkarmaya çalışıyoruz.

    Yanıtla (30) (0)
  • Ahmet Dursun / 16 Eylül 2024 09:05

    Bir de bu yabancı yatırımcılara '' Nas var nas, nas varken sana bana ne oluyor'' diyecekti ki !!!

    Yanıtla (18) (0)
  • Batandaş / 16 Eylül 2024 07:58

    Ak Parti ne umut, ne huzur ne mutluluk bıraktı. Yarın ne olacağımız belli değil.
    Millet nasıl geçineceğiz diye düşünsün ama milleti nas politikasıyla bu hale getirenler bir eli yağda bir eli balda yaşasın hatta herkesi suçlasın. Birde bu durumu savunanlara ne demeli Allah'tan korkun bile artık yetmiyor.

    Yanıtla (25) (0)
  • Dokuzuncu köy / 16 Eylül 2024 07:42

    Sayın yazar, ekonomide rasyonelleşme tek başına faiz artışı ile mümkün mü ? Bu olsa olsa yurtdışındaki tefeciye yaradı getirdi parasını faizini alıp yan gelip yatacak o faizi de her şeye getirdikleri vergi artışı ile karşılaşacakları geriye dostlar alış verişte görsün misali. Sonuç bir ülkenin 100 yıldaki kazanımlarını ve en önemlisi de liyakatlı insan kaynağını heba ettiler. Ama her şeye rağmen ülkemizi tekrar kurtarabiliriz enseyi karatmak yok.

    Yanıtla (8) (0)
  • Sahin / 16 Eylül 2024 07:40

    İtibardan tasaruf olmaz dedi ABD Başkanı Trump Aptal olma dedi.
    Onuda millette sakladı ama ortaya çıktı.
    Karizma uçtu gitti.

    Yanıtla (5) (0)
  • Mükrem saraçoğlu / 16 Eylül 2024 07:30

    20 senedir baştasınız ve ne yalancısınız ki suçlu biz miş gibi konuşuyorsunuz tabi biziz çünkü 20 senedir SAYIN cumhurbaşkanı na oy verdim belki düzeltir diye ama yapılan yanlışlar ayyuka çıktı nedir yanlışlar geçme garantili yollar tabiki bukadar gelişemezdik belki ama bu kadar ezilen bir toplum hiç bir zaman olmadı bunu sakın unutmayın SAYIN cumhurbaşkanı m çünkü bizde emekliler olarak sizi hiç bir zaman unutmayacağız SAYIN cumhurbaşkanım.

    Yanıtla (14) (0)
  • Fazilet / 16 Eylül 2024 07:11

    Ortakları HÜDAPAR ve MHP olan bir iktidara, faizleri enflasyon seviyesine çekti diye kim güvenir, sermaye akıtır, güven ortamı yaratır bilemedim!

    Yanıtla (9) (0)
  • melek / 16 Eylül 2024 06:56

    Çok haklısınız. Durumu özetlediniz. Bazı
    kişilerin ülkenin gerçeklerini belediyelere indirgeyip gerçek sorunları göz ardı etmesi ve ülke gençlerinin yurt dışına kaçarcasına gitmesine ülkemizin dünyanın en büyük sığınmacı deposu olmasına özelleştirme adı altında ülke kaynaklarının heba edilmesine nasıl göz yudum da partizanlık sıkı tutunuyor hayret verici. Taktınız muhalif belediyelere hayret ya...münferit şeylerle uğraşmayın bırakalım da ülkemize sahip çıkalım.Bixim gidecek yerimiz yok.

    Yanıtla (5) (1)
  • okur / 16 Eylül 2024 05:44

    Yanılıyorsunuz sayın yazar. Her konuda listenin sonunda değiliz. Örnek vereyim. Suçta Avrupa'da ilk sıradayız. Bizi kıskananlar kıs kıs gülüyordur. Yakında başarısızlığımızı BRICS ile taçlandıracağız.

    Yanıtla (10) (0)
  • Okur / 16 Eylül 2024 04:41

    Bu ülke medeni ,gelişmiş ve istikrarlı olacaksa zihinlerde tarih boyunca unutulmayacak bir hesap sorma ve cezalandırma ( biraz vahşice) dönemi yaşamadan olmaz. Tıpkı Fransız devrimi gibi. Bunu dini inançlı biri yapmalı.

    Yanıtla (1) (2)
  • Tavşan / 16 Eylül 2024 01:53

    Medeni ahlak olmadan medeni yasalar devleti toplumu denetleme den bir toplum olunmaz
    Olsa olsa aşiret devleti olunur

    Yanıtla (26) (1)
  • EMEKLİ / 16 Eylül 2024 00:35

    "Fakire Şükretmeyi Öğrettiler Zenginin Düzeni Bozulmasın diye"Nerden baksanız 10-15 milyon insanı işe soktular. Bu insanların ailelerini de sayarsanız 20 milyon insan yapar. 4-5 milyon insanda sosyal yardımlardan para alıyor.bunlar bunun kesileceğini işe giren insanlar işten çıkarılacağını düşündüğü için mecburlar oy veriyorlar

    Yanıtla (39) (2)
  • ercü / 16 Eylül 2024 01:51

    Evet aynen. Balikesir Havavalanında mesela, 6 yıldır tek bir allahın kulu, tek bir yolcu inmemiş, yolcu gitmemiş ama hatır için 78 tane çalışanı var. Bu nasıl demeyin var işte. Saymadım ama her taraf böyle ise yandı gülüm keten helva. Ekonomi de kötü, ikiye bir faiz sebepse enflasyonda burda reklamına bile para yok artık. Zübük filmini seyretmek de yasakmış. Yasaklar, yoksulluk, yolsuzluk olmayacak dedilerid, hepsi gani gani var elhamdülillah.

    Yanıtla (39) (2)
  • Tavşan / 16 Eylül 2024 01:51

    Hangi dini siyaset hangi ülke de ne zaman mutlu gelişmiş bir toplum yaratmış.
    Bir örnek verebilir misiniz.

    Yanıtla (22) (1)
  • Tavşan / 16 Eylül 2024 01:49

    Dini siyaseti ülkenin sorunlarını çözme kapasitesi olmadığını görmek için 12 yıl beklemeye gerek yoktu..

    Yanıtla (20) (3)
  • Sahin / 16 Eylül 2024 01:47

    "İtibardan tasararuf olmaz"dedi.

    Yanıtla (7) (0)
  • İstanbullu bir okur / 16 Eylül 2024 01:06

    Evet;aynen her alanda rasyonelleşme,ya olacak,yada göle yoğurt çalınmaya-mayalamaya-devam edilecek.Snİ.Kahveci'de yazmış" hele durun,daha gelecek olan var"arşın ortada aslında,ama bu arşının yol alması birilerinin işine geliyor gibi!Tüm irrasyonelliğin yolunu tıkamadan,yara pandumanı kabullenmiyor,çünkü kanğrenleşmeye gidiyor.Artık Sn.Şimşek Tüik'e ses çıkaramıyormu ne.Yapısal reform yapılmadan bu gölün maya tutmayacağı çok,ama çok açık.Devletin kendisinde israf ve savurğanlık son bulmadan olmaz

    Yanıtla (8) (1)
  • Karar Okuru / 16 Eylül 2024 00:57

    Hic umutlanmayalim, bu istediklerimizin hic biri gerceklesmeyecek. MSimsek biraz doviz toplayacak ve erken secimden once piyasaya sacip sahte bir bahar havasi estirecek. Milletvekili transferleriyle istenilen zamanda erken secim yapilacak ve bir 5 sene daha bu iktidarla yasayacagiz. Peki aziz milletimiz buna evet der mi? Neden demesin? Daha once dedigi gibi kocaman bir evet der. Bize de bir yabanci ulke secmek kalir.

    Yanıtla (23) (3)
  • karar okuru / 16 Eylül 2024 00:54

    Milletten umudumu kestim, yaratandan taleplerim: Temel hak ve özgürlükleri gözeten, kuvvetler ayrılığı esasına göre yapılmış bir anayasa. Siyasetin tabandan yukarı örgütlenmesini sağlayacak bir siyasi partiler yasası. İki kamaralı parlamenter sistem. Parlamentonun seçtiği tarafsız ve partisiz cumhurbaşkanı. %5'lik seçim barajı. Kamu hizmeti esasına göre örgütlenmiş ve işleyen bir devlet.

    Yanıtla (16) (1)
  • Özkan / 16 Eylül 2024 00:51

    Öğrenmeyi düşüp kalkmak olarak anlamışız inşallah bu sefer kalkarız

    Yanıtla (7) (0)
  • okur / 16 Eylül 2024 00:15

    ülkemizin durumu ancak bu kadar net açıklanabilirdi.Bu manzara iktidar tarafından da görülüyorsa en azından sorunların yavaş yavaş çözülebileceği umudunu taşıyabiliriz...

    Yanıtla (0) (18)
  • Thor / 16 Eylül 2024 00:35

    Çok iyimsersiniz, görülmemesi mümkün mü? Hâlâ, bile bile yaptıklarını, amaçlarının sorun çözmek değil, iktidarlarını sürdürebilmek olduğunu anlamadınız mı? Üstelik sorunun kendisi olanlardan çözüm beklenebilir mi?

    Yanıtla (31) (0)
  • okur / 16 Eylül 2024 00:45

    sonda üç nokta var.

    Yanıtla (2) (0)
  • natali / 16 Eylül 2024 00:36

    bütün bu sorunların cözülmesi icin rejimin değişip parlamenter sisteme dönülmesi lazım.

    Yanıtla (13) (1)
  • okur / 16 Eylül 2024 05:48

    Okura: Sizin rüyanızdan uyanmanız da pek imkan dahilinde değil gibi.

    Yanıtla (1) (3)
  • natali / 16 Eylül 2024 06:31

    1950 yılından beri sağ partiler yönetiyor burayı o sebeple son 70 yıldır ne olduysa sorumlusu sağ partilerdir 70 yıldır 1 adım ileri 2 adım geri gidiyoruz günün sonunda bir zamanlar aynı seviyede olduğumuz ispanya yunanistan gibi devletlerle aramızda ucurum oluştu

    Yanıtla (12) (1)